Kitap,
Daha fazla kitap,
Daha da fazla kitap.
Girişin kendisine Kumkurdu serisini hatırlattığı okuyucu,
Evet tam üstüne bastın.
Ondan bahsedeceğim,
kalbimize değen, derinliğimizden yakalayan o iyi kitaplarla olan hikayemizden.
Belli rutinler, yıllık, mevsimlik ritimler bizim ailemiz için çok önemli.
Ev ortamında oluşturmaya çalıştığım bu rutinler hayat kurtarıcı.
Sıkıldığımız, off ne yapsak şimdi dediğimizde, imdadımıza yetişip yüzümüzü güldürüyorlar.
Çocuklarımın da bu rutinlerden keyif aldığını, zamanla oluşan bir aile geleneği olarak geleceğe taşıyacağını görüyor ve hissedebiliyorum.
Zaten okulsuz öğrenimde en önemlisi oluşan bu anılar değil mi?
Olumlu duyguların eşlik ettiği öğrenme deneyimleri.
Bu kale daha nasıl sağlam hale getirilebilir ki?
Kitap fuarına elinden tutulup götürülen bir çocukluk.
Her yıl,
Her sene.
O fotoğraf, sanıyorum çocuklarıma verebileceğim en güzel portrelerden biri...
***
Tüyap Kitap Fuarı da bizim için öyle artık.
Yıl içerisinde almak istedikleri kitaplar o günlere biriktirilir.
Gezilecek yayınevleri, standlar, önceki sene alınan kitapların adlarıyla kodlanır zihinlere.
Dönüşte, sıraya dizilir kitaplar bir bir sevilir okşanır sayfaları özenle.
Rafa dizilir sonra, bunu oku anne, hayır hayır önce bunu oku anne.
Kütüphanenin yolu unutulur bir süre.
İhanet edilmez fuardan özenle seçilen güzelim kitaplara.
Bu sene 6 yaşım da kendine bir raf oluşturmuş.
'Uzun kitaplardan oku bana da artık anne' diyor.
Peki oğlum, sen de gir sıraya, girecektin bir gün nasılsa.
Allah annenizin diline damağına kuvvet versin :)
Birkaç bölüme ayrılıyor fuar bütçemiz, artık alıştı çocuklar da.
'Önce sahaflara gideceğiz abicim' diyorlar birbirlerine.
Sahaflarda süprizlerle karşılaşmayı, yeni tatlar bulmayı, başkalarının elinden geçip kendilerinde duraklayacak olanı almayı umuyoruz.
Sonra çook önceden listeye girmiş, o özel kitaplar giriyor devreye.
Standlarında yazarlarıyla karşılaşması umulan özel kitaplar.
Her sene artıyor sayıları.
Önceden bir başlık bir resim yeterken kitabın notunu vermeye,
yavaştan yayınevi de devreye giriyor.
'Bu yayınevi yapmışsaa güzeldir anne'ler.
'Aa Maskeli Fare'nin yayınevi, mutlaka alalım burdan bir tane'ler.
'Dedektif Sensin'i onlar çıkarmış, bakalım benzeri var mı'lar.
Sene içinde müfredatımızın çoğunu oluşturuyor, orda alınanlar.
Yayınevleri artık çok güzel çıkartmalı matematik kitapları da basıyorlar.
Birkaç tane böyle kitap da seçiyoruz.
6 Yaşımın favorisi nokta birleştirmeler.
Tübitak'ın nokta birleştirmelerini bir defa da onun için alıyoruz, abisinden sonra.
Nasiplerimizle geçerken fuarın hemen yan tarafındaki Artİstanbul sanat galerisine,
Hemen girişe çömüp kolumdan çekiştiriyorlar.
Hadi oku anne, biraz oku ne olur!!!
***
Eve dönüş yolunda bir fotoğraf var zihnimde sadece:
En ufağım 1.5 yaşım standın kasa sırasında kucağımda,
işaret ediyor ısrarla, eğiliyor bir kitaba doğru.
Anlayamıyorum önce, sonra evimizdeki en sevdiği 'at'lı kitabı gösterdiğini fark ediyorum.
Yüzbinlerce kitabın arasında o koca fuarda,
sen o kitabı nerden seçtin, nerden gördün çocuk?!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder